‘ozgurlukicin’ Kategorisi için Arşiv

Pardus projesinin 2012 Ocak ayında sonlandırılmasından sonra yaşanan belirsizliğin ardından projenin teknik altyapı değişikliğiyle yoluna devam etmesine karar verildi. Normal şartlarda tamamladığım bu cümlenin ardından bir bağlantıya atıfta bulunurdum ama inanın İnternet’in derinliklerinde Pardus ile ilgili bu konudaki  bağlantıları aramak bile istemiyorum. Çünkü ben ve benim gibi pek çok kişi o süreçte çok üzüldü , kırıldı ve Pardus adını bile duymak istemedi ki hâlâ böyle hissedenlerin olduğunu biliyorum.

2012 Yılı bu belirsizlikle geçerken bazı Pardus severler başka dağıtımlara, bazıları da “yeni” Pardus’a geçiş yaptı geriye kalan kitle ise işimi göremeyecek duruma gelen kadar Pardus’ kullanmaya devam edeceğim derken çok az sayıdaki Pardus sever ise bir iddia ile ortaya çıktı “paketleri güncel tutacağız” Paketleri güncel tutma çalışmaları 2013 başlarında  Pardus’a özgü PİSİ , COMAR, YALI, KAPTAN gibi  teknolojileri kullanacak yeni bir Dağıtım oluşturmaya evrildi.

Tıpkı Pardus’un yıllar önce Gentoo’yu kuluçka dağıtım olarak kullanması gibi Özgün Pardus’un ardılı olan  bu yeni dağıtım da Pardus 2011.2 sürümünü kuluçka dağıtım olarak kullandı ve tıpkı ana rahmindeki bir cenin gibi bir süre sonra kalp atışları duyulmaya başlandı.

PisiLinux

PisiLinux

Yeni Dağıtımın Adı PisiLinux

Bir GNU/Linux dağıtımını diğerlerinden ayıran en önemli özelliği kuşkusuz kullandığı paket yönetim sistemidir.  Özgün Pardus’un en önemli özelliği de elbette diğer dağıtımlardan farklı olarak kendi paket yönetim sistemi olan PİSİ idi bundan dolayı yeni dağıtımın adı Pisi Linux oldu.

Çalışmalar sınırlı sayıda paketçinin çabalarıyla github üzerinde  sürdürüldü.  Paketler gözden geçirildi sürümleri güncel’e çıkarıldı, Pardus hata sistemine girilen yeni paket istekleri baz alınarak yeni paketler eklendi, Yalı içeriği güncellendi, Pisi’ye ihtiyaçlar gözönüne alınarak eklemeler yapıldı. Zahmetli ve uzun bir çalışmanın ardından geçtiğimiz Ağustos ayında ilk kararlı sürümü olan PisiLinux 1.0 yayınlandı.

29 Ekim 2014 günü yani Cumhuriyetimiz’in 91. Yıldönümünde ise güncellenen paketler 300 Mb geçtiği için ilk ara sürüm Pisilinux 1.1  sessiz sedasız yayınlandı. PisiLinux!u meydana getiren bu fedakâr ekip tıpkı iki yıldır yaptıkları gibi çalışmalarına sessiz sedasız devam ediyor…

Geçen iki yılda;

1- Kaderine terk edilen Pisi paketleri güncellediler.

2- Yeni paketleri depoya aldılar.

3- Yeni bir dağıtımı meydana getirdiler.

4- Pisi’ye yeni özellikler eklediler.

5- PisiLinux Topluluğunun temellerini attılar. Bu amaçla proje sayfası, Web Sitesi,  Forum, Hata Takip Sistemi,Yardım Kanalları‘nı hayata geçirdiler.

Bu tip blog yazıları genelde “etkin” destek çağrısı amacıyla yazılır ki ben de daha önce böyle birkaç yazı yazmıştım. Ancak bu sefer öyle değil.

Bu sefer sadece bir son kullanıcı olarak size PisiLinux’u sadece deneme amaçlı da olsa kurun kullanın demek için yazıyorum. PisiLinux 1.1 sürümünü indirin ve  önyargılarınızı bir kenara bırakarak kullanın. Bir bakın eğer işlerinizi yapamayacağınızı düşünürseniz de  kaldırın.  Bu seviyeye gelmiş olan Pisilinux artık sizden sadece kullanılmayı ve hak ettiği değeri görmeyi bekliyor.

Daha önce defalarca Linux dağıtımları kurdunuz kaldırdınız bir kez daha yapabilirsiniz haydi!

Sürüm Çıkış Târihi İndirme Bağlantısı
Pisi Linux 1.1 KDE  29.10.2014
Pisi Linux 1.0 KDE  14.08.2014
Pisi Linux 1.0 LXDE 14.08.2014
Pisi Linux 1.0 XFCE 14.08.2014
Pisi Linux 1.0 Minimal 14.08.2014

Wiki Kurtarma

Yayınlandı: 09/02/2014 / ozgurlukicin, Pardus, PisiLinux

Pek çok seçkin kişinin emekleriyle meydana getirilen Pardus-wiki geçtiğimiz yıl sorumsuz bir şekilde yayından kaldırıldı.

Yukarıda okuduğunuz cümle; içerisinde yüzlerce maddeyi, bu maddelerin yazılması, güncellenmesi uğruna harcanan binlerce saati, onca emekten sonra pardus-wiki’nin bir çırpıda internet’in derinliklerinde yok edilmesinin yarattığı üzüntü ve kırgınlığı anlatmaya yetmiyor, kurulacak diğer cümleler de yetmeyecek!

Pardus 2011 sürümünün sonlandırıldığının açıklandığı 2012 Ocak ayından sonra bunların başımıza geleceğini anlamış bir şeyler yapmanın derdine düşmüştük. Pardus-wiki’de yetki istedik alt tarafı bir yetki, vermediler!

Gün bu gün oldu. Pardus’un ardılı olan Pisi Linux özverili bir ekip tarafından oluşturuldu. Yalnız kaldılar yılmadılar, emek verdiler Pisi Linux’u mevcut haline getirdiler ve daha iyisini yapabilmek için  çalışmaya devam ediyorlar.

==PisiLinux Wiki==

Pisi Linux kullanıcılarının yardımına koşması amacıyla bir wiki sayfası açıldı. Henüz yolun başında, insan gücü sınırlı (şimdilik aktif çalışan 3 kişi). Sıfırdan bir wiki oluşturmak bu şartlarda çok zor.

==Wiki Kurtarma==

Keşke Pardus Wiki’sine ulaşmak mümkün olsa da oradaki maddeleri Pisi Linux Wiki’sine aktarsak. Ne güzel olurdu.

İşte bu noktada interneti arşivleyen  https://archive.org/web/  ve LibreOffice Writer imdadımıza yetişti. Biz yavaş, yavaş elimizden geldiğince maddeleri taşımaya başladık. Size nasıl yaptığımızı anlatmaya çalışacağım;

https://archive.org/web/ sayfasındaki arama kutusuna http://tr.pardus-wiki.org  yazıyoruz.

web arşiv arama kutusu

web arşiv arama kutusu

* Arama sonucunda açılan sayfada arşivlendiği tarihler takvim üzerinde koyu renkli olarak gösteriliyor.

* En yakın tarihi seçiyoruz.  Açılan sayfada Pardus-Wiki’nin o anki görüntüsüne ulaşıyoruz.

* Taşımak istediğimiz maddeye bağlantıları tıklayarak ulaşıyoruz.

Örneğin Atölye içinde yeralan ActionsAPI maddesini taşıyalım

* Madde içeriğini kopyalıyoruz.

webarsiv2

* LibreOffice Writer sayfasına yapıştırıp Dosya > Dışa aktar’ı tıklayıyoruz. Açılan pencerede dosya adını yazıp, Filtrele kısmından da MediaWiki (txt) ‘yi seçip kaydediyoruz.

LibreOffice Writer Dosya>Dışa aktar

LibreOffice Writer Dosya>Dışa aktar

* Pisi Linux Wiki’sinin arama bölümüne oluşturmak istediğimiz maddeyi Pardus Wiki’deki adıyla aynı olmasına özen göstererek aratıyoruz. Doğal olarak henüz oluşmamış madde için “Bu vikide “Deneme” sayfasını oluştur!”  gibi bir yazı çıkacak. Yazıdaki kırmızı renkli bağlantıyı tıklayıp açılan sayfadaki yazım bölümüne MediaWiki(txt) formatında kaydettiğimiz dosyanın içeriğini kopyalayıp, yapıştırıyoruz.

webarsiv4

* Kaydet deyip maddeyi oluşturuyoruz. 🙂

==Sorunlar==

Herşey güllük gülüstanlık değil elbette. Bahsettiğim yöntem taşıma işini biraz kolaylaştırıyor ancak bazı eksikleri de yok değil?

* Görseller taşınamıyor. Yeniden eklenmesi gerekiyor.

* İç ve dış bağlantılar kırılıyor. Adreslerin önüne web.arshive.org…. adresi ekleniyor. [[maddeadı ]]şeklinde olması gereken iç bağlantılar [URL maddeadı] şekline dönüşüyor. Bağlantıların yeniden düzenlenmesi gerekiyor.

* Şablonlar henüz Pisi Linux Wiki’sinde bulunmadığı için görüntülenemiyor.

* Tablolar bozuluyor. Yeniden oluşturulması gerekiyor.

==Son==

* Bildiğiniz daha pratik bir yöntem varsa bizimle paylaşabilir

* Wikimizdeki maddelerin “Kırmızı’dan” Mavi’ye” dönmesine yardımcı olabilirsiniz.

Özgür yazılım toplulukları ve özgür yazılıma ilgi duyan herkese ;

Yayınlandığı günden geliştirilmesinin durdurulduğu 2012 yılına kadar GNU/Linux dağıtımları arasında kendisine önemli bir yer bulan Pardus GNU/Linux dağıtımının ardılı olarak
2012 yılı içerisinde çalışmalarına başlayan ve Pardus GNU/Linux dağıtımına özgü teknolojileri devam ettirmeyi amaçlayan Pardus-Anka çalışması geçen zaman içerisinde Paketleri güncel
tutma çabasının ötesinde bir hal alarak yepyeni bir dağıtım haline gelmiştir.

Pardus-Anka GNU/Linux dağıtımı tamamen gönüllü geliştiricilerinin omuzlarında özverili bir çalışmayla yürütülmektedir. Maddi bir kazanç beklentisi içerisinde olmayan geliştiriciler
zaman ve bilgilerinin izin verdiği oranda katkıda bulundukları çalışmalarını siz değerli özgür yazılım gönüllüleriyle beraber yürütmeyi istemekteler.

Sizlerde bilgi ve zamanınız ölçüsünde Pardus-Anka GNU/Linux dağıtımının gelişimine katkıda bulunabilirsiniz. Özgür yazılım felsefesine uygun olarak çalışmalarımız tam bir şeffaflık içerisinde
yürütülmektedir. Yaygın programlama dillerine hakim , özgün pardus teknolojilerine aşina ya da pisi paket yapımı konusunda bilgi sahibiyseniz Pardus-Anka GNU/linux sizi destek olmaya
çağırıyor.

Pardus-Anka GNU/Linux dağıtımı çalışmalarını www.github.com/pardus-anka üzerinde gerçekleştiriyor.
Kullanıcıları frenode üzerinde #pardus-anka kanalında yardımlaşıyor.
geliştiricileri frenode üzerinde #anka-develop kanalında buluşuyor.
hata kayıtlarını bugs.pardus-anka.org adresinde kabul ediyor.

http://www.ozgurlukicin.org/haber/etkin-destek-cagrisi/

Genç Pardusçular Rahatsız

Yayınlandı: 12/07/2012 / ozgurlukicin, Pardus

Pardus danışma kurulunun bir üyesi olarak Pardus yönetiminin toplantının yapıldığı 29/06/2012 tarihinden bu yana yapılması planlanan e-posta üzerinden tartışmaya devam edip kurulun yapısını ve ilk kararlarını alması konusunda  herhangi bir yazı yazmamış olmasına üzülürken bir başka önemli gelişmeyi malesef twitter üzerinden öğrendim.(1)

Pardus yönetimi ODTÜde sektör firmalarıyla bir toplantı yapmış ve Pardus’u anlatmışlar tabi anlatılan bu Pardus benim yeni pardus olarak adlandırdığım debian tabanlı pardus daha doğrusu pardus görünümlü debian.

Twitter üzerinden Orçun Madran’ın twitinde  firmalara bir çağrı yapıldığı  (2) söylenmesine rağmen çözüm ortağı olan firmalarında toplantıyı twitterdan duyduklarını öğrenmiş bulunuyorum. Nedenini de şu twitten anlamak mümkün “Bizi yönetmek isteyen firmalarla çalışmak istemiyoruz”(3)

YÖNETMEK ?

Benim açımdan toplantının en önemli açıklaması bu. Bildiğiniz gibi Danışma kurulunun ilk toplantısında TÜBİTAK yönetimiyle kurul üyelerinin çoğunluğu pisi den vazgeçilerek debian tabanlı olarak pardus’un yoluna devam etme kararının hem alınma yöntemine hemde teknik gerekçeleri konusunda fikir ayrılığına düşülmüş ve toplantı dişe dokunur bir karar alamadan dağılmıştı. Aradan geçen iki haftada da TÜBİTAK ve içerisinde göç ortakları temsilcisinin de bulunduğu bir kurul’un arasında herhangi bir iletişim kurulmadığı da düşünüldüğünde   Sayın Abdullah EROL’un “bizi yönetmek isteyen firmalarla çalışmak istemiyoruz” cümlesinin ne anlama geldiğini anlamak güç değil. Bir noktayı daha belirteyim bugün Kurul üyelerinden Necdet Yücel  Kurul üyelerinin tamamını cc listesine eklediği mailinde danışma kurulunun durumunu sormuş aradan geçen yaklaşık 6 saate rağmen hala bir cevap verilmemiştir.

Ben herkese açık olan bu platfordan bir kaç soru sormak istiyorum.

1- Danışma kurulu pardus hakkında bir karar vermeyecekse süreci yönetip yönlendiremeyecekse varlığının fonksiyonu ne olacak?

2- Danışma kurulunda en önemli tartışma pisi den vazgeçilmesi kararı üzerinde dönmüş ve “bundan önceki sözleşmelere zarar vermeyecek şekilde karar alır” gibi bir cümleyle pardus’un yeniden pisi ile yoluna devam etme umudu korunurken neden hala Debian tabanlı Pardus ile toplantılar yapılıyor?

3- ODTÜ de yapılan toplantıya göç ortakları neden çağrılmadı?

4- TÜBİTAK gerçekten Danışma kurulunu istiyor mu?

 

1- https://twitter.com/orcunmadran/status/223363550607970305

2 – https://twitter.com/orcunmadran/status/223372970184290305

3- https://twitter.com/orcunmadran/status/223371146412834816

 

Yazılarımı Pardus’a aşina olanlar okuduğu için ayrıntıya girmeden, kısaca içinde bulunduğumuz durumu tarif etmeye çalışacağım;

2003 Yılından buyana TÜBİTAK tarafından geliştirilen Pardus GNU/Linux dağıtımı yeni proje yönetiminin tek taraflı aldığı ve uygulamaya başladığı ancak Pardus hakkında stratejik kararları vereceği söylenen Pardus Danışma Kurulunda kabul edilmeyen bir karar neticesinde bir Debian tabanlı bir dağıtım haline geldi. Kavram kargaşası olamaması için buna “Yeni Pardus” diyelim. Elimizde zaten bir tanede Pardus vardı ki onada “Eski Pardus” dersek  Ortaya iki adet Pardus çıkmış oldu.

Bu gelişmelere paralel olarak birde Pardus #Anka adı verilen ve topluluk tarafından yürütülen bir çalışma var. Bu çalışma “Eski Pardus”u devam ettirmeyi ve geliştirmeyi hedefliyor. Bu haliyle Eski Pardus’u yani pisi , çomar, yalı, kaptan , müdür gibi teknolojileri barındıran Pardus’u kullanan ve kullanmakta ısrar edenlerin yönelebileceği bir çalışma durumunda #Anka.

Herkesin aklında şu soru var Peki arkadaş nedir bu anka ? Bir çatal mı? yoksa Pardus 2012 mi ? Eğer TÜBİTAK kararında ısrar eder ve Yeni Pardus da diretirse Anka doğal olarak bir Pardus Çatal’ı değil Orjinal pardus’un ardılı olur çünkü onun mirasına sahip çıkmıştır. Yok eğer TÜBİTAK kararından döner ve Eski Pardus’u devam ettireceğini söylerse o haldede Anka çalışmasına ancak sponsor olabilir.

Çünkü ; Bu gün PKD Başkanı Nihad Karslı’nın yaptığı açıklamadan Pardus #Anka’nın geleceğine yönelik önemli görüşmeler yapıldığını öğreniyoruz. Yazıdan da anlaşılacağı gibi artık Anka çalışmasının sponsorları olacak , geliştirme konusunda  google modeli çalışmalar yapılacak , Eski Pardus’un eksikleri bu çalışmalarla giderilmeye çalışılırken aynı zamanda yeni teknolojilerde eklenmeye çalışılacak. Tüm bunlar özgür yazılım felsefesine uygun olarak gerçekleşirken yine gücünü topluluktan alacak. Evet bu çalışmayı daha güçlü yapacak olanlar bizleriz , hepimiz elimizden ne geliyorsa şimdiye kadar yaptığımız gibi bundan sonrada yapmaya devam edersek biliyoruz ki Pardus kendini geliştirerek hakettiği yere gelecek ve belki yaşanmasın dediğimiz yol kazaları bir daha olmayacak .

 

Şimdi Topluluk olarak bizlerin önemli bir karar vermesi gerekiyor. aylardır forumlarda ve e-posta listelerinde Pardus’u konuştuk,yazdık , kızdık , üzüldük, ne yapabiliriz dedik. İşte birşeyler yapabileceğimiz zaman şimdi geldi. Artık omuz vermek gerek kimimiz görseller hazırlayarak, kimimiz kod yazarak , kimimiz pisi paket yaparak , kimimiz test ederek eğer bunların hiçbirini yapamıyorsak da #Anka çalışmasını maddi destek verebiliriz.

Bir kaç gündür PKD başkanı Nihad Karslı ile konuşuyorum bundan birkaç ay öncede benzer bir teklifle gitmiştim ancak kabul görmemişti bu sefer ikna edebildim ve PKD hesap numarasını aldım. Yarın ilk işim PKD ye bağış yaparak #Anka çalışmasına destek olmak. sizlerde böyle düşünüyorsanız aşağıda yazan posta çeki hesabına*  bağışta bulunabilirsiniz.  Artık konuşma değil destek verme zamanı.

 

* Pardus Kullanıcıları Derneği    Yenişehir Mithatpaşa Postanesi    Hesap No: 09489626

23-24 Mart Tarihlerinde yapılan “Pardus’un Yarını” Çalıştayı’nda alınan en önemli karar “Pardus hakkında stratejik kararları almaya yetkili bir danışma kurulunun  kurulmasıydı”(1).

Alınan karar gereği çeşitli alanlardan temsilcilerin bulunduğu kurul 29 Haziran 2012 tarihinde Ulakbim’de toplandı. Çalıştayda alınan kararda kurulun yapısı ;

  • TÜBİTAK yönetim temsilcisi
  • STK temsilcisi
  • Kullanıcı topluluğu temsilcisi
  • Geliştirici temsilcileri (biri topluluktan olmak üzere 2 kişi)
  • Pardus çözüm ortaklarından bir temsilci
  • Üniversite (akademik) temsilci
  • Kamu kurumlarından temsilci

olacak şekilde belirlenmişti. Hepimiz bu karara uygun olacak şekilde bir kurul bekliyorduk ancak karşımıza şöyle bir yapı çıktı

  • TÜBİTAK yönetim temsilcisi (Ahmet Kaplan)
  • STK temsilcisi (Doc.Dr. Mustafa Akgül)
  • Kullanıcı topluluğu temsilcisi (Sezai Yeniay)
  • Geliştirici temsilcileri (biri topluluktan olmak üzere 2 kişi)
  • Pardus çözüm ortaklarından bir temsilci (Ozguryazılım a.ş. – Doruk fişek)
  • Üniversite (akademik) temsilci (Çanakkale 18 Mart Ü.-  Dr. Necdet Yücel)
  • Kamu kurumlarından temsilci (Milli savunma Bakanlığı – Üst. Teğ. Abdullah Arslan)

Geliştirici Temsilcileri bölümünü boş bıraktım çünkü bu noktada bir anlaşmazlık vardı. Her ne kadar toplantı gündemi şu şekilde teklif edilmiş olsada ;

Gündem Teklifi
– Pardus Bireysel sürümünün yol haritası
– Tema yarışmasının biçimi ve değerlendirilmesi
– Türkçe’leştirme çalışmalarının yöntemi ve planlaması
– PDK sonuç bildirisi
– Faaliyet takvimi ve sonraki oturum zamanının belirlenmesi

gündeme geçilmeden halledilmesi gereken bir nokta vardı. TÜBİTAK Abdullah Erol ‘u Geliştirici temsilcisi olarak toplantıya dahil etmişti bir de Cavit Vural Topluluk geliştirici temsilcisi olarak bulunuyordu. Oysa Topluluk Geliştirici temsilcisi olarak kısa sürede ve hızlı bir şekilde olsa da Anka çalışmasında aktifi rol alan Erdinç Gültekin’i belirlemiştik. Ancak bu oylamanın Tübitak tarafından yeterli bulunmadığı belirtildi ve Erdinç’in kurul toplantısına sadece izleyici olarak katılmasına izin verildi söz hakkı verilmedi. Hal böyle olunca Pardus adına stratejik kararlar vermesi beklenen kurulun ilk tartışma maddesi kurulun yapısı üzerine oldu. Cavit Vural’ın topluluk tarafından seçilmediği dolayısıyla topluluk geliştirici temsilcisi olamayacağı dile getirildi. Resmi geliştiricide olamazdı çünkü bildiğimiz kadarıyla Tübitak ile resmi bir bağı (en azından ilan edilmiş) bulunmuyordu.Bunun üzerine Cavit Vural’ın toplantıya izleyici olarak katılmasına karar verildi.   Erdinç’in oylamasının yeterli bulunmaması üzerine o anda Ozgürlükiçin ve PLO forumlarında bir konu açarak uzun ve geniş katılımlı olacağını umduğumuz bir seçim duyurusu yaptık (2-3)

Tartışmaların ardından Toplantıya ;

  • TÜBİTAK yönetim temsilcisi (Abdullah Erol)*
  • STK temsilcisi (Doc.Dr. Mustafa Akgül)
  • Kullanıcı topluluğu temsilcisi (Sezai Yeniay)
  • Pardus çözüm ortaklarından bir temsilci (Ozguryazılım a.ş. – Doruk fişek)
  • Üniversite (akademik) temsilci (Çanakkale 18 Mart Ü.-  Dr. Necdet Yücel)
  • Kamu kurumlarından temsilci (Milli savunma Bakanlığı – Üst. Teğ. Abdullah Arslan)

ile devam ettik.

* Dr. Ahmet Kaplan İçişleri Bakanlığından çağrıldığı için toplantıdan ayrılmak zorunda kaldı.

Ben toplantının ilk dakikalarını twitterdan #pardusdanışma etiketiyle aktarmaya çalışsamda tartışmaların hararetlenmesi üzerine iki tarafı idare edemediğimden yayını sonlandırmak zorunda kaldım. En önemli tartışma tahmin ettiğiniz gibi Milli eğitim Bakanlığı nın Fatih projesi kapsamında pilot okullara gönderdiği ve vestel firmasınca üretilen Etkileşimli tahtaların Debian tabanlı bir Pardus ! kurulu olmasıydı. TÜBİTAK bu kararı alma gerekçelerini şöyle açıklamaya çalıştı;

“MEB ile sözleşmemiz vardı ve zaman sıkıntısına girmiştik Akıllı tahtada bazı sorunlar yaşıyorduk bunu çözmek için debian tabanlı bir pardus oluşturarak sorunu aşabildik ve piyasaya sürdük aynı sözler Milli Savunma Bakanlığı ile yapılan bakım sözleşmesi içinde geçerliydi” bu sözler üzerine Dr. Necdet Yücel ve Doruk Fişek yapılamayanın ne olduğunu anlamaya çalıştılar ve Necdet hoca yapamadığınız neyse verin bir akıllı tahta size bir ayda teslim edeyim dedi Yine  Doruk Fişek de Çözüm ortağı bir firmanın ortağı olmasına rağmen Tübitak tarafından kendilerine böyle bir sorunun çözülmesi talebiyle gelinmediğini gelinseydi kısa zamanda halledebileceklerini açık bir şekilde ifade ettiler. Hem Necdet hoca hem de Doruk Fişek bahsedilen teknik aksaklığın Pardus’un pisi yi kullanması ile alakalı olmadığını daha doğrusu bahsedilen türden bir sorunun asla paket yöneticileriyle alakasının olmadığını bir özgür yazılımın sorunu çözmesi halinde diğerininde yani debianda çözülen bir sorunun pardusta da çözülebileceğini açık kaynak dünyasında bunun böyle olduğu dile getirildi.

Bir başka gerekçede şöyle açıklandı ; Debian depolarında 30 bin paketin olduğu pardus deposunda ise 5 bin paketin olduğu debian tabanlı bir pardusda mevcut debian paket havuzununda kullanılacağı böylece paket sorununun olmayacağı söylendi. Doruk Fişek ise işin aslında sanıldığı gibi basit olmadığını verdiği teknik örneklerle anlattı ve bir süre sonra mevcut debian havuzu ile farklılıklar oalcağı paketin deb olmasına rağmen artık farklılaştığı için paket bakımı için yine bir işyükü getireceğini ortaya koydu.

Yine Dr. Necdet Yücel ve Doruk Fişek karşı oldukları kararın pisi yerine deb in tercih edilmesi olmadığını buna karar verilecekse bile bu kararı Pardus hakkında stratejik kararları vereceği söylenen Danışma kurulu tarafından verilmesi gerektiği ancak TÜBİTAK’ın kendi başına bir karar aldığı ve geliştiricisi bilinmeyen çözüm ortağının kim olduğu bilinmeyen bir çalışma neticesinde debian tabanlı bir Pardus meydana getirilerek piyasaya sürüldüğü ve bu oldu bittinin danışma kuruluna dayatılarak onaylatılmak istendiği bunun kabul edilemez olduğu belirtildi. Bu sözlere Ben ve Doc.Dr. Mustafa Akgül hocamızda katıldı. Kamu kurumlarını temsilen toplantıya katılan MSB  temsilcisi Üst.Teğ. Abdullah Arslan ise bürokratik kaygılardan olsa gerek artık sözleşmelerin imzalandığını ve bu saatten sonra geri dönüşün olamayacağını savunarak debian tabanlı pardus ile yola devam edilmesi gerektiğini savundu. Hatta Abdullah Erol en azından 3 yıl pisi önerisiyle gelmeyin deb’e dokunmayın dedi. Bu söz üzerine bende siz 3 yıl da pisiyi öldürmüş oluyorsunuz hemde kendinizi deb e bağlıyorsunuz bu doğru değil dedim. Örneğin cpm diye bir paket yöneticisi çıksa ve sizin deb ile çözemediğiniz (pisi ile çözülemeyen oluyorsa bu da olmalı) bir sorunu cpm paket sistemi çözüyor olsa bile bu geçişi yapmayacağız demektir. Bu kendinizi sınırlamak olur doğru bir düşünce değil dedim.

Bu tabloda temel iki grup oluşmuştu

1- Debian tabanlı Pardus’a karşı olan Grup (Ben , Necdet Hoca , Doruk Fişek ve Doc.Dr.Mustafa Akgül)

a- Daha çok yöntemin yanlış olduğunu düşündükleri için karşı çıkanlar ( Necdet Hoca ve Doruk Fişek)

b- Pardus’a özgü teknolojilerden bu kadar kolay ve mesnetsiz gerekçelerle vazgeçilmesine karşı çıkanlar ( Doc.Dr.Mustafa Akgül ve Ben )

2- Yapılan sözleşmelerden dolayı Debian tabanlı Pardus’u destekleyenler ( Abdullah Erol ve Abdullah Arslan)

4’e 2’lik bu aritmetik TÜBİTAK’ı mevcut sözleşmelerden dolayı zora sokmuştu. :Sanılanın aksine Danışma kurulu çoktan alınmış Debian tabanlı Pardus kararını onaylamamıştı. Danışma kurulunun kararları uygulanacak olsa yapılan sözleşmelerin yerine getirilmesi imkansızlaşacaktı (örn. 6 hafta içinde yapılacak MSB deki yenileme (mevcut pisili pardusların Kurumsal 3 isimi verileceğini sandığımız Debian tabanlı Pardus’a geçirilmesi) çalışmaları).  Bizden beklenen aylar öncesinde alınan ve uygulamaya konulan bir çalışmanın onanmasıydı. Olmadı.

 OLMADI

Bu gelişme üzerine taraflar kendi argümanlarını ortaya koymaya başladılar.

Birinci grup Danışma kurulunun Pardus ile ilgili tüm kararları almaya muktedir bir kurul olarak düşünüldüğünü savunurken (Bkz. 1. bağlantı ) İkinci grup (TÜBİTAK-Abdullah Erol) Danışma Kurulunun sadece bireysel pardus sürümü için söz sahibi olacağını kurumsal’a karışmaması gerektiğini savundu. Elbette bu iddia Pardus’un Yarını Çalıştayının sonuç metninde açık bir şekilde yazdığı gibi  “Pardus’un gelişiminin gerek bireysel gerek kurumsal sürüm olarak TÜBİTAK öncülüğünde, topluluğun katılımıyla sürdürüleceği TÜBİTAK tarafından belirtildi. Pardus’un geleceğine yön verecek, gerekli kararları alacak bir kurul oluşturuldu.” kararıyla yalanlanmış oluyordu. Bu açıklamamız üzerine Danışma kurulunun çalışma esasları ve yetki çerçevesi tartışmaya açıldı.

TÜBİTAK’ın bizden istediği en önemli şey mevcut sözleşmelerde kurumu zora sokacak bir kararın alınmamasıydı elbette bu konuda alınmış en önemli karar paket yöneticisi kararıydı.

Birinci grup olarak bizler her ne kadar mevcut sözleşmelere zarar verecek bir tavır içinde olmayacağımızı dillendirsekte bir türlü ikna edici olamadık ve herkesin kafasında dolaşan düşünceyi bir büyüğümüzü olarak Doc.Dr.Mustafa Akgül söyledi “Siz bu kurula güvenmiyorsunuz”

Evet ne yazık ki TÜBİTAK kendi oluşturacağı kurulun kararlarından endişe duyuyordu oysa bizler kilometrelerce uzaktan işimizden rica minnet izin alarak ,uykusuz kalarak paydaşı olduğumuzu düşündüğümüz Pardus projesinin daha iyi yerlere gelmesi ( daha kötüye gitmemesi olarakta okuyabilirsiniz) için gelmiştik . Bu düşünce hepimizi üzdüğü gibi umutsuzluğada sürükledi. Ancak yinede vazgeçmedik daha doğrusu her iki tarafta vazgeçmedi.

KURULUN YETKİSİ

Geldiğimiz nokta yeni bir tartışma doğurmuştu. (Sizinde farkettiğiniz gibi fazla yol alamadık neredeyse gündeme dair hiçbir konuyu konuşamadık daha o noktaya varamamıştık varacak gibide görünmüyordu) Kurulun yetkisi ve görev çerçevesi ne olacaktı. Öğrendik ki biz aslında henüz danışma kurulu olmamışız sadece çalışma kuruluymuşuz. Danışma kurulu olabilmemiz için TÜBİTAK Bilim Kurulunun onayından geçmeliymişiz. Doruk Fişek durumu iyi anlatan bir söz söyledi ozaman tokmağı verin öyle konuşmaya başlayalım. Dediği gibi yetkimiz yokken konuşmak anlamsızdı ve biliyorduk ki isterlerse bu danışma kurulunu onaylamayabilirler. Yine biliyoruz ki isterlerse her zaman bu kurulu kaldırabilirler.

ANLAŞAMADIK

İlk toplantının ortaya koyduğu bir gerçek vardı anlaşamamıştık. Bu durum TÜBİTAK ‘ı şaşırtmış olsada Necdet hoca durumu güzel ifade etti “Siz bizi size karşı çıkalım diye çağırdınız yoksa istediğiniz kararı alırdınız” Evet biz orada ortak akıl için biraraya geldik

Gördük ki anlaşamadık.

Sorularımız vardı cevap alamadık ;

1- PİSİ nin etkileşimli tahta özelinde eksiği neydi?

2- Bu eksiğin giderilmesi için çözüm ortaklarına neden başvurulmadı?

3- Yeni çözüm ortağı anlaşmaları yapıldığı söylensede bunlar neden açıklanmadı ( mevcut ortakların bile haberi yok)?

4- 2 ay sonra piyasaya sürülecek Pardus sürümü kimler tarafından hazırlandı ? Çalışmalar neden özgür yazılım felsefesine uygun bir yolla yapılmadı?

SONUÇ

Bakmayın ara başlığın sonuç olduğuna , yapılan ilk danışma kurulu toplantısında beklentileri karşılayacak herhangi bir sonuç alınamadı teklif edilen gündem konularının neredeyse hiçbiri konuşulamadı (oysa temayı bile konuşacağımızı umuyorduk) Dr. Ahmet Kaplan’ın moderatörlüğünde yapılan görüşmelerin ilk bölümü akıcı geçiyordu ancak toplantıdan ayrılmak zorunda kalması bir talihsizlik oldu aksi halde bağlayıcı kararlar alınabilirdi . Şimdi ise toplantıya bir mail listesi üzerinden devam edeceğiz ve kurulun çalışma esasları üyelerin seçilme yöntemleri üzerinde karara varıp kurul’un bilim kurulu tarafından onaylanmasını bekleyeceğiz (Doruk’un dediği gibi tokmağı elimize almayı bekleyeceğiz)

Peki o zamana kadar boş mu duracağız? Elbette hayır

#ANKA

Toplantıda zaman zaman #anka çalışmasıda gündeme geldi. Pardus’un topluluk tarafından geliştirilmesine TÜBİTAK’ın sıcak baktığını en azından müdahale etmeyeceğini öğrendik. Yine topluluk tarafından istenirse pisi ile yola devam edilebileceği söylendi. Elbette Topluluk çalışmalarını yapmak için bir makamdan icazet almak zorunda değil ancak sözlerden çıkardığım sonuç şu marka patent logo vs gibi konularda başımızı ağrıtmayacakalar. En azından ben öyle anladım. Geleceğin ne olacağı belli olmaz ,elbette gönlümüz TÜBİTAK ve topluluk olarak Pardus’un kendisine özgü teknolojilerini muhafaza ederek, toplantıdada söylediğim gibi “Bu toprakların ürettiği değerleri” koruyarak devam etmesi. Ancak aksi olursa da elimizde desteğinizi bekleyen bir #Anka var sahip çıkalım.

BEN SAKSI DEĞİLİM 🙂

Temsilciniz olarak seçtiğiniz danışma kurulunun bu ilk toplantısında elimden geldiğince fikirlerinizi iletmeye ve savunmaya çalıştım. Umarım beklentilerinize cevap verebilmişimdir. İkinci toplantı olur mu bilmiyorum ancak fikirlerinizi benimle paylaşırsanız daha donanımlı olarak katılabilirim yapılacak olan toplantıya . İlkinde hatam olmuşsa affola.

(1) http://www.pardus.org.tr/pardusun-yarini-calistayi-sonuc-metni/

2) http://www.ozgurlukicin.org/forum/gonullu-calismalar-gecici/24685/?page=1

3) http://www.pardus-linux.org/forum/pardus-g%C3%B6n%C3%BCll%C3%BCleri/pardus-topluluk-geli%C5%9Ftirici-temsilcisi-se%C3%A7imi-yeni

Pardus Paket Yöneticisi

Yayınlandı: 27/06/2012 / ozgurlukicin, Pardus

Bildiğiniz gibi 2 gün sonra Pardus’un geleceğine yön vereceği beklenen bir toplantı yapılacak. Bende bu toplantıya kullanıcı topluluğunu temsil etmek ve sizlerin görüşlerini toplantıda dillendirmek için katılacağım. Danışma Kurulu’nun kurulmasının konuşulduğu Pardus’un yarını çalıştayından bu yana olası bir toplantıda nasıl bir pardus istediğimizi, kullanıcı kitlesinin beklentilerini ileteceğimi düşünüyordum. 

Bizler son kullanıcı olarak bir bilgisayarı açtığımızda onunla internete girebilmeyi , müzik dinleyebilmeyi , film izleyebilmeyi , ofis yazılımını kullanarak belge oluşturmayı ister bunu isterkende en sorunsuz en hızlı olanını tercih ederiz. Kendimizi sadece tüketici olarak konumlandırdığımız da bunu istemek en doğal hakkımız, hatta olması gerekendir. Eğer bizler kendimizi ya da Pardus geliştiricileri Pardus kullanıcılarını böyle görüyorsa yapılacak bir teknik tercih değişikliği bizi ilgilendirmemeli hatta işimizi kolaylaştırdığı sürece kullandığımız ürünün arkasında yatan felsefenin de bir önemi olmamalıdır.

Peki Pardus Topluluğu olarak tanımladığımız kitlenin özelliği yukarıda belirttiğimiz tipe uygun mudur? eğer cevabınız evet ise başka bir soru sormak gerekir. Pardus meydana çıktığı günden bu yana ve her sürüm değişikliğinde kullanımı çok kolay , yaygınlığı çok fazla ve sorunsuz olduğu için mi tercih edildi bu kitle tarafından ? Pardus bize dikensiz bir gül bahçesi sunduğu için mi? ilk tercihimiz oldu. Bizler Pardus’u sadece iyi bir araç olduğu için mi tercih ettik? Bizlere Pardus’u sunan TÜBİTAK ve onu meydana getiren geliştiriciler bizlere mükemmel bir sistem sunduklarını düşündükleri için mi Pardus kullandığımızı düşündüler? Benim bu sorulara cevabım elbette hayır olacak. Hayır çünkü bizler Pardus’u Windows dan Ubuntudan ya  da debian dan daha iyi olduğu için kullanmadık. Bizler Pardus’u bazen hayatımızı zorlaştırması, verilerimizi kaybetmek, saatlerimizi sorunlarımızın çözümünü arayarak geçirmek pahasına tercih ettik. Çünkü Pardus tüm insanlığın geliştirdiği değerlerin üzerine inşaa edilmiş bizden de insanlığın kullanımına sunulan teknolojiler içeriyordu ve bizler Pardus’u kullandıkça gelişecek,geliştikçe kullanımı artacak kullanımı arttıkça hem ülkemiz kazanacak hem de insanlık kazanacaktı , özgür yazılım anlayışı arttıkça da özgür yazılım kazanacaktı. İşte bu nedenle Pardus topluluğu basit bir son kullanıcı tanımı içine sığamaz. Pardus topluluğu doğrularıyla yanlışlarıyla bu güne kadar üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışmış bir topluluktur. Topluluğun belkide son ve en önemli görevi danışma kurulu  arefesinde önemli bir konuda fikirlerini açık bir şekilde dillendirmek olacaktır.

Pardus’un Paket Yöneticisi

Birkaç  gündür sosyal medyada sık sık dillendirilen bir konuyu , konu her nekadar son kullanıcıdan çok , geliştirici ve paketçileri ilgilendirsede sizlerle paylaşmak istiyorum. Danışma kurulunda pardus’un paket  yönetim sistemi olan pisi den vazgeçilerek debian’ın paket yönetim sistemi olan deb e geçilmesi gündeme gelecek gibi duruyor. Aslında Pardus’un yarını çalıştayında da gündeme gelen ancak üzerinde çok durulmadan sonraya bırakılan bir konuydu bu tercih sanırım şimdi esaslı olarak gündeme gelecek ve kesin karar verilecek.

Pisi nin üstünlükleri,eksikleri , deb in üstünlükleri , eksiklikleri ya da bu tercih değişikliğinin getirileri ve götürüleri üzerine konunun her iki tarafınında geçerli argümanları vardır mutlaka. Ben konunun bu yönünden ziyade az önce çerçevesini çizmeye çalıştığım Pardus Topluluğunda oluşturacağı yankıyla ilgileniyorum ve danışma kurulu öncesi düşüncelerinizi benimle paylaşmanızı rica ediyorum. Söz sizde.

Anew Pardus? or New Pardus?

Yayınlandı: 26/06/2012 / ozgurlukicin, Pardus

Hello,

My last blog entry was about why I decided to stay aside for a while. As I mentioned there, I left my administration duty at ozgurlukicin.org but I emphasized that I’ve been elected for advisory board that is decided at the Tomorrow of Pardus Workshop is done at March 23-24 and will continue my new duty by conributing to Pardus on the other fields. I still keep my words.

For a while, I don’t exist around here even in forums or #pardus channel. I’ve my personal reasons and even if they still exist, I decided today that I need to write.

Pardus #Anka

As you know, It’s announced in January that Pardus 2011, is last individual version of Pardus, is ended its life cycle, it won’t be go on to develop anymore and there won’t be any update for package repository. After that, a lot of people removed Pardus from their systems and moved to alternative distros. Some of us have insisted to use Pardus because we didn’t want to believe what happens. Those stubborns, that does not give up Pardus, owing to the package repositories controlled by pardususer.de, parduslife and pardus-linu.org communities moved on untill today by updating their systems using those repositories.

If I’m not wrong, in january, Erdinç Gültekin (pantera) was the first person that have talked about Anka and an organization is established to continue Pardus by the community. (Facebook pisi farm group) A copy of official repository is uploaded to svn.pardus-linux.org/pardus/2012 and it’s been started to update the packages. One of the most hard working person in that period was dear Hamit Giray Nart. I’ve to mention him.

#Anka was a prealpha release of Pardus 2012 to keep alive the belief of continuity of Pardus. Now, #Anka is aimed to add new properties to Pardus owing to contributors although it’s known as only a package update process. It’s been planning to announce a new iso in this month.

My personal idea is that it’s much more convenient that #Anka move on its way as a Pardus based distro although PKD and PLO heading #Anka work assume that those workings are to supply updated package support to users and build the infrastructure is planned to go on with community support in the interim of re-starting of Pardus by TUBITAK. Because…

Anew Pardus?

I know/at least belive that open source software have to be developed in an open place to everyone. I believe that previous administration (Erkan Tekman and his team) tried to act in consistent with free software philosophy even they didn’t satisfy a lot of people including the teacher Necdet with his criticisms. If you ask me how it will go on from now on? I don’t know. Because I’ve not contact directly with the new decision-makers except the workshop. As I know, there is no even one developer in the project. I’m trying to follow the news created by my country’s media that is in a perceptual illusion but it’s so difficult to accomplish it by a news have a heading “Everbody will use Pardus” as if only an elite group is allowed to use th Pardus until now, hereafter everybody will use it. I don’t get it how a mind can write that heading and why.

As I understood by the explanations;

It has been decided seriously in some topics and it’s said that Pardus passed all the tests and only Pardus will be used in 620 thousand interactive board.
It’s said that a new Pardus release will be announced in a couple of months.
It’s said that “The Advisory Board”, that is decided to establish in the workshop at March, will meet in near future.

The New Pardus?

I believe that significant decisions will be taken by the Advisory Board that will meet in the coming days, but I strictly belive most of those decisions were already taken a long time ago behind closed doors because of tradition of bureaucracy of my country and will be picked up from the options on the table. And those decisions make us query our priorities. The love of free software? or Pardus love? That’s why we need to put forth now what we want, so we are able to be prepared for the Advisory board.

I request that you help me at the meeting as I think that they invite me as a member of Advisory Board. I need your ideas on 3 basic topics.

1- What do you want in pardus? What should be in Pardus?

2- What don’t you want in Pardus? What shouldn’t be in Pardus?

3- Which pardus technologies can be given up to keep alive the Pardus?

Please add your ideas as comments in this post or send to sezaiyeniay@ozgurlukicin.com.

Please excuse my silence for a couple of months, I’m waiting for your ideas. Faithfully…

(Thank you for the translation İsmail Sezen)

Merhaba,

Son yazım bana müsadeydi orada da belirttiğim gibi ozgurlukicin.org daki yöneticilik görevimi bırakmış ancak 23-24 Mart da yapılan Pardus’un yarını çalıştayında kurulmasına karar verilen danışma kuruluna seçildiğimi ve bu görevime devam edeceğimi pardus’a başka alanlarda katkıda bulunacağımı söylemiştim. Hâlâ da aynı fikirdeyim.

Bir süredir ne forumlarda ne #pardus kanalında nede burada varlık gösteremiyordum. Bunun çeşitli kişisel nedenleri vardı bu nedneler hâlâ devam etsede bu gün birşeyler yazmam gerektiğini düşünüp bilgisayar karşısına oturdum.

Pardus #Anka

Bildiğiniz gibi Ocak ayında Pardus’un son bireysel sürümü olan Pardus 2011’in sürüm sonuna gelindiği ve artık geliştirilmeyeceği , paket deposunun güncellenmeyeceği açıklanmıştı. Bu andan sonra pek çok kişi Pardus’u kaldırıp alternetif dağıtımlara yöneldiler. Bir kısmımızsa olanlara inanmak istemediği için inatla pardus kullanmaya devam ettiler Pardususer.de parduslife ve pardus-linux.org toplulukları tarafından kontrol edilen paket depoları sayesinde pardusdan vazgeçmeyenler günümüze kadar bazı paketleri bu depolardan güncelleyerek geldiler.

Yine Ocak ayında yanlış Hatırlamıyorsam Erdinç Gültekin (pantera) Anka’yı ilk dillendiren kişi oldu Pardus’un topluluk tarafından devam ettirilmesi için bir örgütlenmeye gidildi (Facebook pisiçiftliği grubu). Resmi deponun bir kopyası svn.pardus-linux.org/pardus/2012  adresine alınarak paket güncellemesine başlandı. Bu dönemin en çok çalışanlarından biriside sevgili Hamit Giray Nart adını anmamak olmaz.

#Anka Pardus 2012 nin ortaya çıkarak Pardus’un devam edeceğine olan inancı diri tutmak amacıyla konulan bir bakıma Pardus 2012 sürümünün prealpha sürümüydü. Şu anda #Anka sadece paket güncelleme çalışması olarak bilinse de aslında katkı verenleri sayesinde Pardus’a yeni özellikler kazandırmayıda hedefliyor Bu ay içerisinde iso çıkarılması planlanıyor.

Her ne kadar #Anka çalışmasında başı çeken PKD ve PLO bu çalışmaları Pardus’un TÜBİTAK tarafından yeniden geliştirilmeye başlanmasına kadar geçen ara dönemde kullanıcılarına güncel paket desteği vermek ve topluluk destekli devam ettirileceği planlanan çalışmaların alt yapısını oluşturmak olarak görselerde benim kişisel görüşüm #Anka nın Pardus tabanlı bir dağıtım olarak yoluna devam etmesinin daha yerinde bir karar olacağı yönünde.Çünkü…

Pardus Yeniden mi?

Özgür yazılımların geliştirilmesi konusunda ahkam kesecek konumda olmasam da en azından bir özgür yazılımın herkese açık bir alanda geliştirilmesi gerektiğini biliyorum yanlışsamda öyle olması gerektiğine inanıyorum. Bundan önceki yönetimin (Erkan Tekman ve ekibi) Başta Necdet hocanın eleştirileri olmak üzere pek çok kişiyi memnun etmesede biraz olsun özgür yazılım felsefesine uygun olarak hareket etmeye çalıştıklarına inanıyorum. Şimdi nasıl derseniz ? Bilmiyorum. Çünkü şimdiki karar vericilerle çalıştay dışında doğrudan bir iletişimim olmadı. Bildiğim kadarıyla projede tek bir geliştirici bile kalmadı. yaşanan gelişmeleride herkes gibi yurdum medyasının algısının gazabına uğramış başlıklarla takip etmeye çalışıyorum ki bunu “Pardus’u herkes kullanacak” başlıklı bir haberde yapmak çok zor. Sanki şimdiye kadar sadece bir grup elitistin kullanmasına izin veriliyormuşta artık herkes kullanabilecekmiş havası verilen bu başlık neden atılır hangi kafanın ürünüdür ya da neyin kafasıdır anlayamıyorum.

Yapılan açıklamalardan anladığım kadarıyla;

  • Bazı konularda ciddi kararlar zaten verilmiş ve uzun zamandır yapılan hazırlıklar neticesinde Pardus’un tüm testleri geçtiği ve  620 bin etkileşimli tahtada sadece Pardus kullanılacak denilebiliyor.
  • 1-2 ay içinde Pardus’un yeni bir sürümünün çıkarılacağı söyleniyor.
  • Mart ayındaki çalıştayda kurulmasına karar verilen “Danışma  Kurulu” yakın bir zamanda toplanacak deniliyor.

Yeni Pardus mu?

Önümüzdeki günlerde toplanacağı açıklanan danışma kurulunda Önemli kararların alınacağına inanıyorum. ancak bu kararların pek çoğununda az önce bahsettiğim gibi Yurdumun bürokratik geleneğinden gelen bir şekilde kapalı kapılar ardında zaten uzun zaman önce alınmış ve uygulamaya konulması için önümüze sunulan seçenekler içinden çıkacağını düşünüyorum. Ve bu kararlar bize Önceliklerimizi sorgulatacak Özgür yazılım sevgisi mi ? Pardus sevgisi mi? dedirtecek türden olabilir. Bu nedenle şimdiden ne istediğimizi ortaya koymalıyız ki Danışma kuruluna hazırlıklı gidebilelim .

Danışma Kurulunun üyelerinden birisi olarak çağrılacağımı umduğum toplantıda bana yardımcı olmanızı rica ediyorum. 3 temel konuda fikirlerinize ihtiyacım var.

1- Pardus’da nelerin olmasını istiyorsunuz?

2- Pardus’da nelerin olmamasını istiyorsunuz?

3- Pardus’un devam etmesi için hangi Pardus teknolojilerinden vazgeçilebilir.

Lütfen fikirlerinizi bu yazıya yorum olarak ekleyin ya da sezaiyeniay@ozgurlukicin.com adresine yollayın.

Birkaç aylık sessizliğimi hoş görün  fikirlerinizi bekliyorum. Sevgiler…

Bana Müsade – 2

Yayınlandı: 30/04/2012 / ozgurlukicin, Pardus

Bundan  bir ay önce ozgurlukicin yöneticiliğinden ayrıldığımı açıklamıştım*. Ancak benden sonra bu görevi devam ettirecek kişinin hemen ortaya çıkmaması nedeniyle fiilen bu görevimi yerine getirmeye devam ettim. Forumdaki bazı iletilere müdahale etmek zorunda kaldım hatta yazılan bu iletilerden forum’u eskiye göre daha az takip ettiğimden özelden yazılan e-posta ya da telefonla haber verildiğinde haberim olabildi.

Bir kaç gün önce ozgurlukicin yöneticilerimizden Mutlu Can Yılmaz ile konuşarak yönetici yetkilerini verdim. An itibariyle de kendi yetkilerimi aldım. Artık özgürlükiçin’in sade bir üyesiyim. Elbette bundan sonrada Pardus için çalışmaya devam edeceğim. Elimden geldiğince katkıda bulunacağım. Hâlâ  umudum var ve hâlâ kullanıcı topluluğu temsilciliğine adayım 🙂  Arz ederim.

https://sezaiyeniay.wordpress.com/2012/03/26/bana-musade/