Kafamız biraz karışmış sanki bu dönem. Ekonomik sıkıntılar ya da bir yılın daha ne kadar çabuk geçtiğine olan şaşkınlığımızdan kaynaklanmıyor bu kafa karışıklığı elbette.
Evet bir yıl daha geçti ve 2012’ye girdik önceden yılların geçmesi bu kadar etkilemiyordu beni bir de 2007’den bu yana her yeni yılı yeni bir Pardus sürümünün gelmesinin habercisi olarak görmem senelerin geçip gidiyor olmasının acısını hafifletiyordu bir nebze de olsa. Şimdiyse 30’lu yaşlarda hızla ilerliyor olmam ve 2007’den bu yana ilk kez yeni bir sürüm beklentisinin olmaması artık gelişmeleri nasıl yorumlamam ne gibi sonuçlar çıkarmam gerektiği konusunda bir çıkmaza sokuyor beni.
İşte bu yazı da tam bu nedenle sadece bu yazıyı okuyan sizlere değil kendime de bir açıklama niyetiyle yazılıyor.
“Kendisi gibi olanlar uzun ömürlü olurlar , kendimiz gibi olursak bu dünyada kadim oluruz”
Hepimizin uzun zamandır yakından ilgilendiği Pardus projesi pek çoğumuz için sadece bir GNU/Linux dağıtımı olmanın çok ötesinden anlamlar ifade ediyor kimimiz güvenlik , kimimiz milli manevi kimimiz de sadece bir yakınımız kullandığı için kullanmaya başladık Pardus’u yine pek çoğumuz Windows’dan Pardus’a geçişi bu gün gibi hatırlıyor ,yaptığı acemilikleri , “bilgisayardan iyi anlıyorum” derken aslında anladığının windows olduğunun farkına vardığındaki çaresizliği ve eksikliği. Bilgisyarın karşısında oyun oynamak ya da haber sitelerinde dolaşarak geçirdiğimiz saatlerin Pardus ile tanışmamızla beraber Pardus’u öğrenmeye bir süre sonrada pardus’u geliştirmeye evrilmesini hepimiz yaşadık. Bu dönüşüm bir süre sonra bizleri birer özgür yazılım ve Pardus savunucusu ve bu fikrin birer neferi haline getirdi . İşte bizlere bu dönüşümü yaşatan marka olan Pardus’a birşeyler oluyor!
Ne söyleyebiliriz ki ? Aslında söyleneceklerin çoğunu daha önce söyledim. Şimdi söyleyeceklerim Pardus’dan ziyade Pardus Topluluğu üzerine; Öncelikle Topluluk olarak kendimizi tanımlamalıyız. Bizler kimiz ? Neyi hedefliyoruz ? Özgür yazılım dünyasında nerede duruyoruz?
Bu soruların cevaplarını verecek değilim çünkü Tüm topluluk adına konuşamam ancak kendi adıma şunu söyleyebilirim; Benim Özgür yazılım ve Linux ile tanışmamı sağlayan Pardustur ve benim için kıymetlidir. Proje TÜBİTAK bünyesinde ya da değil devam ettiği sürece Pardus’a destek olmaya devam edeceğim , gelişmesi için elimden geleni yapacağım. Benim gibi düşünen Pardus kullanıcıları olduğu sürece de bu proje kolay kolay bitmez değil mi?
Sezai Yeniay 
Kendi paket sistemine ve teknolojilerine sahip fazla dağıtım yok. Başlıca sistemler debian ve red hat kökenli. Bunlardan türemiş dağıtımlar kendi paket depolarını kullanmaktansa bu dağıtımların depoları ve teknolojilerini kullanıyor. Pardus’a olan inancın güzel bir şey abi ama bir şeyi unutuyorsun, kendini duygusal olarak projeye bağlamışsın. Bir kullanıcı gözüyle şimdi şu yaşanılan şeylere bir bak. Yeni sürüm çıkmayacak bir süre belli oldu, proje devam edecek mi etmeyecek mi ne yönde edecek buna karar verilmesi ne kadar sürecek belli değil. Paketler güncelleniyor mu bilmiyorum ama büyük ihtimal yeni sürüm çıkmayacağına göre büyük çoğunluğu güncellenmiyordur? Sen bir son kullanıcı olarak böyle bir projeyi kullanmaya devam eder misin? Windows’u yeni bırakmış birisi için çok ilginç gelişmeler bunlar. Etrafta Ubuntu, Fedora, Mint gibi dağıtımlar varken devlete bağlı ve şu an için bir devlet kurumu gibi yavaş ilerleyen bir projeyi takip eder, bu projenin ürününe güvenip onu kullanır mısın? Kurumsal kurumsal deniyorda bu denli sallanmış olan bir projeye güvenip hangi kurumsal müşteri pardus kullanacak? inşallah proje düzelir ama işi çok zor developerların, Allah kolaylık ve sabır versin diyorum.
Sevgili Ceyhun,
Kullanıcılıkla, katkıcılığın ayrıldığı ince bir çizgi var. Bu bapta, biz Pardus’un gelişmesi için onu kullanmakta ısrar ediyoruz.
Yoksa ciddi olarak kullanıcı bakış açısıyla bakılınca, Pardus kullanmak yerine Ubuntu kullanmak çok daha mantıklı. Hatta daha mantıklısı, Windows üzerinde özgür yazılımları kullanmak. Birçoğu GNU/Linux sistemlerden daha iyi çalışıyor. Ciddiyim, kullanıcı ihtiyaçları için çok daha rahat bir çözüm bu.
Ama nasıl, bu rahatlığın yerine GNU/Linux kullanıyorsak, Pardus kullanmak ta bunun bir alt kümesi.
Pardus’un ilerlememesi ve gelişmemesi için hiç bir sebep yok. Hatta pisi paket sisteminin daha çok pakete sahip olmasının önünde de bir engel yok, ki daha kolay paketleme yapılan bir sistem. Ben bile zamanında kendim için nvidia sürücüsü paketledim ki tek paketimdir.
Tek engel, bakış açısı sorunları ve kişiselleştirilen sorunların hedeflerin önüne geçmesi. Başka bir engel yok.
Bir tek Türkçe konuşan, veya ingilizceyi az bilen kullanıcılar için Pardus vazgeçilmez bir dağıtımdır. En iyi Çeviri Katkıcısına sahip Ubuntuda bile paket açıklamaları Türkçe değil. Buna dikkatinizi çekmek isterim.
Ayrıca duygusal bağ, evet. Pardus, Özgürlük İçin!
Bu arada Pardus bitse bile Pardus Kurumsal 2 kullanmayı sürdüreceğim. Tüketim toplumu olmaktan nefret ediyorum. Bilgisayarda yaptığım iş bir yazı yazmak, bir internete girmek. Artı bazı küçük işler. Yeni donanım desteği olmasın varsın. Ne zaman bilgisayarımı çöpe atarım. O zaman Pardus kullanmayı bırakırım.
Saygılarımla!
Redhat tabanlı dağıtımlar hangi RPM gelse kurmuyor, kıt teknik bilginizle sallamayın. Mandrake RPM’ini kurun bakalım CentOS’a n’oluyor!